Deutsche Bank Orta Doğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Christian Wietoska, Bloomberg HT yayınına katıldı.
Wietoska, Türkiye’deki görünüme ilişkin şunları söyledi:
Ortodoks siyasete dönüş var. Bu durum ekonomistler ve yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Erkan, makro politika ve sıkılaştırma adımlarının atılacağını ve mali harcamaların bir miktar daha kısılacağını belirtti. Aynı zamanda döviz rezervlerinin kullanımı da azaldı. Seçim sonrasında tüm bunlar piyasalarda olumlu karşılandı. Bütün bu adımlar doğru yönde atılıyor olsa da Türkiye henüz yolun başında. “Türkiye için bu 100 metre değil, bir maraton yarışıdır” dedi.
CDS’de son haftalarda olumlu bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Wietoska, “Tahvil tarafında bir iyileşme var ancak şu an için biraz temkinli davranacağız ama gelecek yıl daha da temkinli olabiliriz” dedi. Enflasyon tarafında ise önümüzdeki yılın Mart ayında yüzde 74-75 ile zirve noktasına ulaşabilir.” Daha sonra yüzde 40 civarına düşebileceğini düşünüyoruz. Faizlerin tavan noktası olarak yüzde 40’ın yeterli olabileceğini düşünüyoruz. Bu, 250 baz puanlık iki artış daha anlamına geliyor. Yüzde 45-50 faiz oranları da mümkün olsa da baz senaryomuz yüzde 40 olarak gerçekleşiyor. Türk tahvillerinin vade primi enflasyonun gidişatına bağlı olacaktır. 10 yıllık TL tahvil faizinin yüzde 35 seviyesinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz.
TL tahvilin cazibesi 2024 sonuna doğru artacak
Wietoska, “Şu anda Türk tahvillerine giriş var ama tabii ki hala düşük. 2 yıldır haftalık olarak takip ettiğimiz verilerle karşılaştırıldığında iyimser bir giriş var. Gelecek yıl enflasyonda düşüş göreceksek” dedi. yatırımcılar daha sonra tahvil tarafına biraz daha yönelebilirler. 2024.” “2023’ün sonuna doğru gelişmekte olan ülke varlıkları arasında en cazipinin TL cinsinden yerli varlıkların olacağına inanıyorum. Dolar/TL için tahminimiz 2023 sonu için 29,5, 2024 için ise 36 seviyesidir” dedi.
